endülüs emevi devleti

kendileri hakkında pierre curie'nin; "onlardan bize otuz kadar kitap kaldı. bu sayede ancak atomu parçalayabildik. eğer yakılan milyonlarca el yazması kitabın yarısı kalsaydı çoktan galaksiler arasında geziyor olacaktık" dediği ilim irfan yuvası, muhteşem devlet. abbasiler'in ayaklanmasından sonra şam'dan kaçan emevi ileri gelenleri 756 yılında kurmuşlardır. mimari başta olmak üzere her konuda kusursuzdurlar.

929-1031 yılları arasında ispanya ve portekiz’de hüküm sürmüş olan müslüman devlet. (bkz: emeviler) sanattan bilime, bilimden moderniteye varana kadar, günümüz modern avrupa’sının temellerini atan devlet budur. tam 600 bin kilometrekarelik bir alana hakim olmuşlardır! gorsel rönesans’ın temelinde bu devlet yatar. ki bu devlet bile en temelde islamiyet’in yozlaşmış halinin devamıdır. enteresan. şahsi fikrim, islamiyet ilk ortaya çıktığı yıllarda kısa vadede pek bir işe yaramamış ancak sonrasında ortalığı duman etmiş! kamusal tarihten bahsetmiyorum. yani, okullarda okutulan. atıyorum, hz. muhammed sadece 20 küsür yıl değil de en aşağı 45-50 yıl hüküm sürmüş ve onun eşitlik-adalet temelli sistemi, adalet ve eşitliğe ihtiyaç duyan her yere bir ateş gibi düşmüş. ki buna en güzel örnek 1848 devrimleri’dir. tarih adı altında insanlardan çok büyük şeyler (halkların faydasına olacak veya onları iyi yönde tetikleyecek) gizliyorlar gibime geliyor ama bakalım bir gün gerçekler ortaya çıkacak mı, bekleyip göreceğiz. (bkz: nasriler) (bkz: el hamra sarayı)

bugünkü medeniyetin temelleri endülüs kütüphanesinden kurtarılan bir avuç kitapla atıldı. amına kodumun barbarları kütüphaneyi komple yakmasa şimdi ne hale gelirdik siz düşünün. ayrıca o çok övdüğünüz hülagü denen göt oğlanı da bağdat kütüphanesini yakmıştır. barbar her yerde barbar nihayetinde.